4/C Statüsü Kaldırıldı; Geçici Personel Artık “Sözleşmeli Personel”..

4/C Statüsü Kaldırıldı; Geçici Personel Artık “Sözleşmeli Personel”..


Kamu personel sisteminin en zayıf halkalarından birisi olan, kamuda esnek ve asgari standartlara uymaksızın personel çalıştırmanın aracı olarak giderek yaygınlaştırılan 4/C’li, yani “geçici personel” istihdamında, bir dönem sona eriyor. 24 Aralık 2017 cumartesi günü Resmi Gazete’de yayımlanan 696 sayılı “696 sayılı KHK” ile, 657 sayılı Kanun’un 4/C fıkrası yürürlükten kaldırıldı.

Yürürlükten kaldırılan fıkra içeriği ise, aynı cümlelerle Kanun’un “Sözleşmeli Personel” başlıklı 4/B fıkrasına eklendi. Yani, geçici personel statüsü kaldırılırken, mevcut çalışanlar da, doksan (90) gün içerisinde sözleşmeli personel statüsüne geçirilecekler. Peki, ne değişecek?

657 sayılı Kanun 4/B fıkrası ile düzenlenen “sözleşmeli personel” statüsünün, geçici personel statüsüne göre/ce daha belirli bir çalışma ilişkisi oluşturduğu, söylenebilir. Geçici personel “işçi sayılmayan” ama kamu görevlisi de sayılmayan, hibrit bir personel statüsü iken, 4/B sözleşmeli personelin tanımında yer alan “işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileri” ifadesinin, çalışanları kamu görevlisine yakınlaştıracağı ifade edilebilir. Bunun doğal sonucu olarak da, ek, yeni bir takım sosyal ve ekonomik hakların elde edilmesi söz konusu olacaktır.

Statü değişikliği, geçiş aşamasında, çalışanlara iş sonu tazminatı ödenmemekle birlikte, geçmiş çalışmalar yeni statüde geçen çalışma sürelerine eklenecek. Bu anlamda, kazanılmış hakların korunduğunu ifade etmek mümkün.

Statü değişikliği hakkı için esas alınan tarih olan 04.12.2017’de, askerlik ve doğum nedeniyle çalışmayan geçici personel, yeniden işe döndüğü tarihten itibaren 90 gün içinde kadroya geçirilme hakkına sahip. 

Düzenlemede dikkat çeken bir diğer nokta, özelleştirme mağduru işçilere tanınan çalışma hakkının devam ediyor olması. Yani, koşullara uygun özelleştirme mağduru işçiler, bundan sonra sözleşmeli personel statüsünde çalışacaklar. Ancak, bu durumdaki işçilere tanınan hak, yaşlılık veya malullük aylığı hak kazanılması ile sona eriyor. Düzenlemede bu sınır, özellikle vurgulanmış.

Bakıldığında, yıllardan bu yana sayısız dava ve işleme konu olmuş geçici personel uygulamasının sonlandırılması, kazanılmış haklara saygı ilkesi gözetilerek, daha ‘belirli’ ve görece daha “güvenli’ bir çalışma ilişkisinin benimsenmesi, olumlu bir adım gibi gözükmekle beraber, kamu hizmetinin esasını oluşturan işleri yapan bu personelin, her türlü haktan doğrudan ve istisnasız yararlanan, kadrolu statüde çalıştırılmaları, kaçınılmaz bir zorunluluktur. Ötesinde; bu düzenlemenin OHAL KHK’sı ile yapılması, torba kanun mantığı ile ve son derece özensiz bir işlem olması, düşündürtüyor. Örneğin, bu düzenleme ile kamuda sadece üç statüde personel istihdamı mümkün hale gelirken, takip eden 5.maddede, geçici personel de dahil toplam dört (4) statüde personel istihdamının mümkün olduğu ifadesi, hala aynı şekilde duruyor.

Bir yandan “geçici personel” statüsünü kaldırıp sözleşmeli personel istihdamını yaygınlaştırırken, diğer yandan da alt işveren işçilerinin bir kısmının, doğrudan kamu idaresi bünyesinde çalışmasına olanak sağlayan düzenleme, kamu istihdamının sayıca arttırılmış olması anlamında da dikkat çekici. Geçiş aşaması ve sonrasında, özellikle mali ve özlük haklar konusunda pek çok uyuşmazlık yaşanması kaçınılmaz görünüyor.